Hamlet’in Sonu Nasıl Bitiyor? – Ölümün Sessizliğinde Anlam Arayışı Bir Edebiyatçının Girişi: Kelimelerin Kaderi Kelimelerin bir kaderi vardır; tıpkı insanlar gibi doğar, yaşar ve ölürler. Bir edebiyatçı için her metin, varoluşun yeniden inşa edildiği bir alandır. Ve Shakespeare’in Hamlet’i, bu inşanın en sarsıcı örneklerinden biridir. Burada kelimeler sadece düşünceyi değil, trajediyi, deliliği, vicdanı ve insanın kendi kendine açtığı uçurumu da taşır. Hamlet’in hikâyesi bir intikam öyküsü gibi başlar; ama sonunda insanlığın en kadim sorusuna dönüşür: “Olmak ya da olmamak?” Bu sorunun yankısı, oyunun sonuna kadar sürer ve en sonunda sessizlikte anlam bulur. Son Perde: Ölümün Sahnesinde Gerçeklik Hamlet’in sonu, bir…
Yorum BırakTarz Dolu Tüyolar Yazılar
Günebakan Çiçeğinin Anlamı Nedir? — Işığa Dönük Bir Sembolün Kültürel ve Düşünsel Yolculuğu Bazı çiçekler, sadece güzellikleriyle değil, temsil ettikleri anlamlarla da insanlık tarihinin ortak hafızasında yer eder. Günebakan çiçeği — ya da yaygın adıyla ayçiçeği — bu sembollerden biridir. Başını daima güneşe çeviren yapısıyla, yalnızca bir bitki değil; umut, inanç, sadakat ve yaşam enerjisinin bir metaforu haline gelmiştir. Tarihsel Arka Plan: Işığa Yönelen Bir Kültürün Kökenleri Günebakan çiçeğinin tarih sahnesine çıkışı, Orta Amerika’ya, özellikle de Aztek ve İnka uygarlıklarına kadar uzanır. Bu uygarlıklar, çiçeğin güneşe yönelme özelliğini fark ettiklerinde, onu ilahi bir varlıkla özdeşleştirdiler. Güneş tanrısına adanmış tapınaklarda ayçiçeği…
6 YorumToplumun Aynası Olarak Siyaset: Gaziantep Üzerinden Sosyolojik Bir Okuma Bir sosyolog olarak her zaman şunu gözlemlerim: Toplum, bireylerin toplamı değildir; bireylerin birbirleriyle kurduğu ilişkilerin bütünüdür. Bu yüzden bir şehrin siyasi tarihi, yalnızca liderlerin isimlerinden değil, o şehrin insanlarının değerlerinden, kültürel kodlarından ve toplumsal normlarından okunur. “Gaziantep eski Belediye Başkanı kim?” sorusu, yüzeyde bir bilgi arayışı gibi görünürken, derinlerde bize toplumsal yapının dönüşümünü anlatır. Çünkü her siyasi figür, bir dönemin sosyolojik aynasıdır. Gaziantep Eski Belediye Başkanı Kimdir? Gaziantep’in yakın dönem belediye başkanlığı görevini uzun yıllar Fatma Şahin yürütmüştür. 2014 yılında göreve gelen Şahin, Türkiye’nin büyükşehir düzeyinde görev yapan ilk kadın belediye…
8 YorumKarl Marx Das Kapital’i Nerede Yazdı? Küresel Bir Dehanın Yerel Hikâyesi Bazı fikirler vardır ki, doğdukları masa başından tüm dünyayı sarsar. Karl Marx’ın Das Kapital’i de tam olarak böyle bir eserdir. Ekonomiyi, toplumu, sınıfları ve emeği yeniden düşünmemizi sağlayan bu devasa kitabın arkasında sadece teoriler değil, çok katmanlı bir yaşam öyküsü de vardır. Gelin bugün bu soruya birlikte, hem küresel hem yerel bir gözle bakalım: Marx bu devasa eseri nerede yazdı ve o mekân onun düşüncelerini nasıl şekillendirdi? Londra: Marx’ın Entelektüel Sığınağı Karl Marx, Das Kapital’i büyük ölçüde 1850’lerden itibaren sürgün hayatı yaşadığı Londra’da kaleme aldı. Devrimci fikirleri yüzünden Almanya’dan…
Yorum BırakBir Tarihçinin Gözüyle: 4 Ocak’ta Dünya Güneş’e Yakın mı? Tarihçi olarak geçmişin düzenini anlamaya çalışırken fark ederim ki, insanın gökyüzüne bakışı da kendi tarihini anlamasının bir parçasıdır. Güneş, yüzyıllar boyunca hem kutsal bir sembol hem de zamanı ölçmenin aracı olmuştur. 4 Ocak sorusu — “Dünya o gün Güneş’e en yakın mı?”— sadece bir astronomi bilgisi değil, aynı zamanda insanlığın doğayı gözlemleme ve anlamlandırma serüveninin bir yansımasıdır. Bugün elimizde teleskoplar, uydular ve matematiksel hesaplamalar var. Ancak binlerce yıl önce insanlar, bu döngüleri çıplak gözle izleyerek takvimlerini, tarımlarını, hatta inanç sistemlerini buna göre kurmuşlardı. “4 Ocak’ta Dünya Güneş’e yakın mı?” sorusu, aslında…
Yorum BırakVurgu ve Tonlama Neden Önemli? Tarihin Yankılarından Günümüze Bir Ses Yolculuğu Tarih boyunca insan, yalnızca sözcüklerle değil, onları nasıl söylediğiyle de iz bırakmıştır. Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken, kelimelerin ötesinde sesin gücünü, vurgunun belirleyiciliğini ve tonlamanın duygusal derinliğini keşfetmek her zaman büyüleyici olmuştur. Çünkü bazen bir sesin yükselişi bir savaşın kıvılcımını ateşlemiş, bazen bir tonun yumuşaklığı barışın kapısını aralamıştır. Bu yazıda, vurgu ve tonlamanın yalnızca dilin teknik bir yönü değil, tarihsel süreçlerin, toplumsal dönüşümlerin ve kültürel iletişimin görünmez aktörleri olduğunu inceleyeceğiz. Tarihin İlk Sesleri: Sözlü Kültürde Vurgu ve Tonlama İnsanoğlu yazıyı bulmadan çok önce, dünyayı sözle şekillendiriyordu. Sözlü kültürlerde…
8 YorumKanarya Otu Türkiye’de Nerede Yetişir? Küresel ve Yerel Dinamiklerle Derinlemesine Bir Yolculuk Doğada gezinirken her bitkinin bir hikâyesi olduğunu düşünürüm. Kimi çetin kışlara meydan okur, kimi ise güneşin sıcaklığında hayat bulur. Kanarya otu da bu hikâyelerin en ilginçlerinden birine sahip. Kimi için geleneksel tıbbın vazgeçilmezi, kimi içinse bahçelerin zarif süsü olan bu bitki, hem dünyada hem de Türkiye’de farklı coğrafyalarda kendine özgü bir yaşam alanı bulmuştur. Peki, Kanarya otu Türkiye’de tam olarak nerelerde yetişir? Gelin bu soruya birlikte yanıt arayalım. Küresel Perspektif: Kanarya Otunun Dünya Üzerindeki Serüveni Kanarya otu (Phalaris canariensis), adını anavatanı olan Kanarya Adaları’ndan alır ve Poaceae (buğdaygiller)…
8 YorumSengün Ne Demek? Tarihsel Bir Yolculukta İsimlerin ve Kimliklerin İzinde Tarihi anlamak, yalnızca büyük savaşları, hükümdarları ya da devletleri incelemek değildir. Bazen bir kelimenin, bir ismin ya da bir unvanın ardında yatan anlam, bize bir çağın ruhunu anlatabilir. İşte “Sengün” de bu türden kelimelerdendir. Bir tarihçi olarak her zaman şunu düşünürüm: İsimler, sadece bireyleri değil, toplumların hafızasını da taşır. Bu yazıda “Sengün” kelimesinin kökenine, tarihsel süreçteki anlamına ve bugünün dünyasıyla kurduğu bağlara yakından bakacağız. — Sengün Kelimesinin Kökeni ve Anlamı Sengün kelimesi, Eski Türkçeden günümüze ulaşmış nadir sözcüklerden biridir. “Sen” veya “Şen” kökü, eski Türkçede “yüce, kutsal, parlak” anlamlarına gelirken,…
8 YorumSekene Osmanlıca ne demek? Bir filozof olarak dilin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda düşüncenin biçimlendiricisi olduğunu düşünürüm. Her kelime, varlığı anlamlandırma biçimimizin bir parçasıdır. “Sekene” kelimesi de böyle bir kelimedir — sessiz gibi duran ama içinde derin bir metafizik yankı taşıyan bir sözcük. Osmanlıca’da kökü Arapça “sükûn”dan gelir; durmak, sakinleşmek, yerleşmek anlamlarına sahiptir. Bu yazıda “Sekene Osmanlıca ne demek?” sorusunu yalnızca dilsel açıdan değil, etik, epistemolojik ve ontolojik açılardan da ele alacağız. Çünkü bir kelimenin anlamını bilmek, sadece onu tercüme etmek değil, onun dünyasına girmektir. — “Sekene” Osmanlıca’da Ne Anlama Gelir? Osmanlıca’da “sekene” kelimesi, “oturanlar, yerleşmiş olanlar” anlamına…
8 YorumKalp Yetmezliği Kaç Sene Sürer? Geleceğe Dair Bir Kalp Yolculuğu Kalp yetmezliği, tıpkı insanlığın dayanıklılığı gibi, zamana karşı bir sınav. Bu yazıya başlamadan önce kendime şu soruyu sordum: “Gelecekte kalbimiz, bugünkü kadar yorulacak mı?” Cevap ararken fark ettim ki aslında bu sadece bir tıbbi mesele değil; bir yaşam felsefesi, bir dayanıklılık hikayesi. Gelin birlikte bu konunun geleceğini hayal edelim — bilim, teknoloji, duygular ve toplumun kesiştiği o ince çizgide. Kalp Yetmezliği Nedir ve Süresi Neye Bağlıdır? Kalp yetmezliği, kalbin artık vücudun ihtiyacı olan kanı yeterince pompalayamaması durumudur. Genellikle kronik bir hastalık olarak görülür ve süresi, kişinin yaşam tarzına, tedaviye yanıtına…
4 Yorum